.
Bir Türk ile evlenerek 1970'li yıllarda Türkiye'ye taşınan Alman Tina Christa Sezer, yıllar boyu Nur-u Osmaniye'de izlediği kuyumculardan çok etkilenerek, bir başka ülkede hem de erkek egemen bir alanda kendi mücevher markasını yaratmayı başardı. Tasarım konusundaki yeteneğini fark ettikten sonra mücevher ve taş ustalığına yoğunlaşan Sezer, mart ayında Nişantaşı'nda ilk mağazasını açtı. Sezer'in bundan sonra hayali ‘Tina Collection' mağazalarını dünya çapında bilinir bir marka haline getirmek.
Tina Christa Sezer, Münih'te üniversite eğitimi görürken tanışıp evlendiği eşi ile birlikte İstanbul'a yerleşmiş ve ikinci çocuğunun doğumunun ardından 4 yıl ev kadınlığı yapmış. Ancak Sezer'in içindeki çalışma arzusu dinmeyince, yeniden iş hayatına adım atmış. O günleri, "Salt ev kadınlığı bana yetmemeye başlayınca 1979 yılında Nur-u Osmaniye'de büyük bir turistik mağazanın kuyum bölümünde satış elemanı olarak işe girdim. Böylece kuyumculuk dünyası ile tanışmış oldum" sözleriyle anlatan Sezer, kuyumculukla ilgili daha fazla şey öğrenmek için kıymetli taşlar hakkında bulabildiği bütün kitapları okumuş, fuarlara gitmiş ve yöredeki kuyumcu atölyelerinin devamlı ziyaretçisi olmuş. Saatler boyunca kalıpçı, mıhlayıcı, sadekâr ustalarını izlediğini ve her hareketlerini dikkatle incelediğini ifade eden Sezer, şöyle konuştu:
"Bir mücevherin yaradılışıyla ilgili bilgilerim arttığı ölçüde kendi tasarımımı yapma isteğine kapıldım. Bu alanda belirgin bir yeteneğim olduğunu fark edince, bir gün bu işi taş alımından, mücevherin tasarımına ve satışına kadar kendimin yapacağı bir dükkânın hayalini kurmaya başladım. Yabancı uyruklu bir kadın olarak erkeklerin hâkim olduğu bir piyasada başarılı olabileceğimi düşünmek bile 1990'lı yıllarda gerçekten cesaret isteyen bir işti. 1993 yılında ilk ufak adımımı atarak eşimin çocukluk arkadaşının halı dükkânının girişinde küçük bir alanda Tina Collection adı altında kendi tasarımlarımı pazarlamaya başladım. Bir yandan da İstanbul'daki mücevher fuarlarına kendi markamla katılmaya başladım."
Kısa zamanda tasarımlarına övgüler alan ve adı duyulmaya başlanan Tina Collection markasını daha da geliştirmeye karar veren Sezer, yanına; Almanya'da Ider Ober Stein'da taş bilimi (Gemoloji) eğitimi alan kızı Esra Moreno'yu da alarak hedef büyüttü. Önce 3 ortaklı bir halı mağazası bünyesinde eserlerini satmaya başlayan anne-kız, bu sırada hem yerli hem de yabancı devlet adamları ve sanatçıların da yeni uğrak yeri oldu. En büyük hayali "Abdi İpekçi'de bir mağaza açmak" olan Sezer, yeteri kadar büyüdüklerine inandıkları bir dönemde, 2010'un Mart ayında Nişantaşı'nda kendisine ait ilk mağazayı hizmete açtı. Uzun yıllardır hayalini kurduğu mağazayı açmış olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Sezer, şunları söyledi:
"Nişantaşı mağazamız, henüz çok yeni. Erken bir öngörüde bulunmayı istememekle beraber zaman içinde mağazamızın başarılı olacağına, devamlı bir müşteri kitlesi edineceğine inanıyorum. Yurtdışında mağaza açmak fikir olarak çok cazip olmakla birlikte böyle bir şeyi ancak 3-5 yıl sonra düşünebiliriz. Önümüzdeki 5 yıl içinde ‘Tina Collection' markasının çok yaygın bir tanınırlığa ulaşmasını hedefliyorum."
kaynak: referans gazetesi
0 comments